kybun Mechano Therapisi

kybun MekanoTerapisi İsviçreli mühendis Karl Müller Güney Kore’de yaşadığı 90’lı yıllarda, pirinç tarlalarının killizemininde yürürken, bu zeminin yumuşak elastik yapısının sağlığı düzenleyici ve bedeni rahatlatıcı etkisini keşfetti. Karl Müller’in hedefi endüstri toplumunda yaşayan insanlara pirinç tarlalarında yürürken yaşanan tecrübeyi günlük yaşantılarına uyarlayarak, yürürken veya ayakta beklerken bel, eklem ve ayakların rahatlaması için faydalı ve etkili bir ürün tasarlamaktı. Temel kural, ayakların rahat edeceği ölçüde vücudun da rahatlayacağı idi. 13 yıllık uzun bir çalışmanın sonucunda Karl Müller ve ekibi, şehirde yaşayan insanın yumuşak killi toprak zeminde yürüme tecrübesini hissetmesini sağlayan kybun mekano terapisi ile üç önemli ürünü geliştirdi: kyBounder, kyBoot ve kyTrainer. Kybun mekano terapisiyle günlük egzersizler yaparak yumuşak elastik doğal zemini günlük hayatınızın birparçası haline dönüştüre bilirsiniz. Yumuşak ve elastik yaylı bir zemin sunan kyBounder üstünde egzersiz yaparak ve kyBoot ayakkabılarını günlük hayat içinde kullanarak, ayak ve bacak kaslarını her adımda güçlendirerek, vücudunuzu daha dik tutmaya başlayacaksınız. Böylelikle eklemleriniz korunacak, damarlarınıza olan baskı azalacak ve kaslarınız gevşeyecek. Yumuşak elastik malzeme ayaklarınıza bir yandan hareket özgürlüğü verirken, diğer yandan da ayaklarınız yorulmadan güçlenecektir. MBT’nin yaratıcısından yepyeni ürün: kyBoot
İsviçre’li mühendis Karl Müller 1996 yılında ayakkabı dünyasına yumurta tabanı formunda MBT ayakkabılarını kazandırdı. Karl Müller’in yeni keşfi kyBoot, ‘walk-on-air’ sistemi ve hava yastıklı, yumuşak tabanı ile çıtayı bir kademe daha yukarıya çekerek yeni nesil ayakkabıyla Avrupa’da kendini kabul ettirmiş durumda. kyBoot’ta ayak doğrudan, ayağa her yönde aza­mi hareket serbestliği sunan, yumuşak-esnek bir taban üzerinde durmaktadır. Yukarı, aşağı, içeri ve dışarı doğru esneklik ve hareketlilik aracılığı ile kas sistemi ideal bir şekilde çalıştırılır. Eklemler korunur ve sırt kasları başka hiçbir ayakkabıda olmadığı kadar gevşer. Karl Müller’in tarifiyle ‘walk-on-air’ (havada yürümek) ayaklarınızın yükünü alıyor, sebebi de ayakkabı tabanının elastiki yumuşak hava pompalarının olmasıdır. Özellikle de ayakların zemine basarken,  tabanı içinde ayağın kendi formunu kolayca bulmasını ve rahatlamasını sağlamaktadır. walk-on-air Daha ilk adımda kyBoot’un etkisinde kalacaksınız ve bir sonraki adımı atmaktan geri kalmayacaksınız. KyBoot rahatlatır, dinç kılar ve yürümeyi sevdirir. Hava yastıklı taban
Yeni bir ürün olan hava yastıklı taban iç kısımlarında hava pompası bulunan çok-bileşenli poliüretandan (PU) yapılmıştır. Bu yumuşak elastiki taban ayakları havalandırır ve terletmez. Ayaklar için klimalı sistem
KyBoot ayakkabı tabanının bal peteği yapısı ayakla yer arasında bir hava boşluğu oluşmasına sebe olur. Her atılan adımda hava hacminin yüzde beşi ayak tabanına doğru pompalanır. Bu da ayaklarınıza rahat bir iklim ortamı sunar. Ayak-sensör teknolojisi
kyBoot ayakkabı tabanıyla ayaklarınız bastığınız zeminin bütün inceliklerini hisedecektir. Ayak reseptörleriniz her adımda uyarılacaktır. Özellikle arnavut kaldırımda ve çakıl taşlı yollarda KyBoot ayrıcalığının farkına varacaksınız. kyBoot bütün gün giyilebilecek bir günlük ayakkabıdır. Özellikle iş hayatlarında uzun süreli ayakta duran ve yoğun bedensel iş yapan kişiler için idealdir. Yumuşak-esnek kyBoot tabanı (hava yastıklı taban) ağırlaşan bacakları, yanan ayakları, sırt ağrılarını ve damar rahatsızlıklarını engeller. Yumuşak-esnek malzeme ayak tabanının şekline dinamik olarak uyum sağladığından kyBoot tüm ayak problemleri için de idealdir. kyBoot, sporcular için ısınma sırasında ve antrenman ya da müsabaka sonrasında soğuma sırasında kullanıma uygundur.

Wir können noch so viel gehen, wenn die Qualität der Bewegung nicht stimmt, werden wir trotzdem unbeweglicher und der Gang wird immer noch schmerzhafter. Wer rastet, der rostet. Dabei rastet zwar nicht der ganze Mensch, aber einzelne Muskeln und Muskelgruppen. Und das ist das viel grössere Problem als die Menge der Bewegung! Es genügt bei weitem nicht, zu sagen: «Ich gehe häufig walken, joggen oder wandern.» Es ist, wie wenn sie sagen würden: «Ich esse ja genügend Kohlenhydrate, Gemüse und Fleisch.» Ja, aber was ist mit den Vitaminen, Mineralstoffen, Vitalstoffen?